ARTIK BEN DE AHLAT’LIYIM…
Emekli Albay İlhami Beyle
tanışmamı bir arkadaşım sağladı, ona ne kadar teşekkür etsem azdır. Birkaç kısa
yazışma ve iki kez yüz yüze görüşmeden sonra kendisine olan sevgim ve saygım o
kadar arttı ki benden genç görünmesine karşın yaşı, bilgisi, becerisi ve ortaya
koyduğu ürünleri ile ‘ağabeyim’ olmayı çoktan hak etti. Gerek tanık olduğum çalışmasından ve gerekse özgeçmişinde öğrendiğim
çalışmalarından ötürü İlhami ağabeyi kutluyorum. Umuyorum ki her ilçemizin ve
beldemizin, kendilerine gönülden sahip çıkan İlhami’leri olsun
Kendisine Ahlat’la ilgili anımı
anlattıktan sonra ‘Komutanım; bu anınızı bize yazın da gazetemizde
yayınlayalım’ dediğinde hem sevindim hem de öyle gururlandım ki benim yöremin
deyişi ile koltuklarım kabardı. Hele de o anımın Ahlat Gazetesi’nin 100 üncü
sayısında çıkması bana ikinci bir kimlik kartı yani nüfus cüzdanı oldu. Sanki
Ahlat’lı olduğum onaylandı. Çünkü sayın hemşerilerim ben Gazete’nin 100 üncü
sayısını sadece gazete olarak değil oğuldan oğula devredilecek bir ansiklopedi
olarak görüyorum. Bence bu ansiklopediden sadece Ahlat’lılar değil bütün
Bitlis’liler bir tane edinip kitaplıklarında ata yadigarı gibi saklamalılar.
Bitlis’in ve Ahlat’ın tarihi ve
coğrafi özelliklerini azda olsa biliyordum, ama o ilimizin çıkardığı değerli insanları,
o ilimize emek ve gönül vermiş Bitlis sevdalılarını ben 100 üncü sayıdan
öğrendim. Ve öğrendim ki yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK bu bölgede sadece
komutanlık yapmamış, Anadolu’yu incelemiş, Anadolulu ile yoğrulmuş, daha sonra
kurmayı tasarladığı Cumhuriyet’in temellerini burada şekillendirmiş. İşte
bunları bize sunan 100 üncü sayının; başta İlhami ağabey olmak üzere bütün
emekçilerine teşekkür ediyorum. Tabiî ki 100 üncü sayıya yazıları ile katkıda
bulunan kişilere de teşekkür ediyorum. Hepsinin ismini saymama sayfam yetmez ve
ismini belirtemediklerime haksızlık etmiş olurum ama Sayın Kamran İNAN’ ı
anmazsam Devlet Adamlığı kavramına nankörlük etmiş olurum. Yaşayan Devlet
Adamlarını sayalım desek beş kişi çıkar mı acaba? Zaten sayı bu kadar az olduğu
içindir ki ülkemizin durumu ortada!
Gazeteye bundan sonra da
yazabileceğim İlhami ağabey tarafından rica edildi. Seve seve ve onurla kabul
ettim. Bundan sonraki yazımda affınıza sığınarak ve sabrınızı da zorlamadan
kendi özgeçmişimden söz edeceğim. Yazılarımda yöremden, bağlı olduğum inanç
kültüründen ve bağlı olduğum meslekten söz edebilir ve örnekler verebilirim.
Yazacaklarım kendi kişiliğimi bağlar ve sadece kendi adımadır. Beğenilenlerden
kendim için pay çıkarmam ama beğenilmeyenlerin ve eleştirilenlerin bana ait
olduğunu şimdiden kabullendiğimi söylemek isterim.
Güzel günlerde görüşmek üzere!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder