9 Ağustos 2017 Çarşamba

Ahlat Gazetesi "AHLAT’IN TARİHİ ÖNEMİ VE GÜNÜMÜZDEKİ YERİ" Ahlat Kültür Sanat ve Çevre Vakfı

AHLAT’IN TARİHİ ÖNEMİ VE GÜNÜMÜZDEKİ YERİ
Ahlat (AKSAV) Kültür Sanat ve Çevre Vakfı
Tarihin her döneminde çeşitli medeniyetlerin yaşanmış olduğu Ahlat, bünyesinde bu medeniyetlerin izlerini taşımaktadır. Tarih süzgecinden geçirdiğimizde karşılaştığımız değerleri şöyle sıralayabiliriz.
1. Askeri ve Stratejik  Açıdan Ahlat., 2. Türklerin Anadolu’yu Yurt Edinmelerinde Ahlat’ın Rolü., 3. İslamiyet’in Anadolu ve Asya’ya Yayılmasında Ahlat’ın Rolü., 4. Tarih ve Turizmin İç İçe Olduğu Ahlat’ın Günümüzdeki Yeri.
            1. ASKERİ VE STRATEJİK AÇIDAN AHLAT
            Van Gölü çevresinde siyah bir kaşı andırırcasına durması Ahlat’a bir çekicilik vermektedir. Bu sebeple tarih süreci içerisinde büyüklü küçüklü bütün devletler bu dilbere sahip olma arzusu içinde olmuşlardır. Güçlü olan almış, zayıf olan alma hayali ile yanıp tutuşmuştur. Ahlat’ın coğrafi konumu stratejik açıdan da çok önemli olduğundan  Ahlat’a hakim olan bölgeye de hakim olmuştur. Dolayısıyla Ahlat pek çok defalar el değiştirmiş ve bu el değiştirmeler şehrin mimari yapısına umulandan çok zarar vermiştir. Bu yüzden çok eski dönemlerden kalan eserlerin sadece izleri ile yetinmekteyiz.
            2. TÜRKLERİN ANADOLU’YU YURT EDİNMELERİNDE AHLAT’IN ROLÜ
            Orta Asya’dan Batı’ya  doğru yönelen Türklerin ilk uğrak yerlerinden birisidir Ahlat. Anadolu torakları üzerinde ilk fethedilen yer olması Ahlat’ın karizmasının temelini teşkil etmektedir. Oğuz akıncıları öylesine benimsemişlerdir ki bir dönem “Oğuz Taifesi Şehri” olarak adlandırılmıştır. Ahlat’ta başlayan bu hareket gün gelmiş Viyana kapılarına dayanmıştır. Bu muhteşem büyümenin ilk ayağının Ahlat olması buranın önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bu büyük serüven içinde bir yer var ki ona değinmeden geçilemez. Bu dünya tarihinin seyrini değiştiren 1071 Malazgirt Zaferi’dir. Ahlat’ta karargahını kuran Alparslan buradan  başlattığı hareketle uzun yıllar hüküm süren büyük bir imparatorluğun hayatiyetine son vererek tarihin akışını değiştirip, bir çağın kapanmasını ve yeni bir çağın başlamasını ilan etmiştir. Alparslan’a bu askeri alt yapıyı Ahlat sunmuştur. Ahlat’tan başlayıp Malazgirt’te çağı değiştiren bu muhteşem güç, Asya kıtasının coğrafi uzantısı olan İstanbul kapılarına dayanmıştır.
            İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet, atası Alparslan’dan aldığı ruhla onu Bizans kültürünün elinden alıp bir Osmanlı şehri haline getirmiştir. Bu zaferin ilk basamağı olan Ahlat, bir kültür, sanat ve uygarlık merkezi olarak işlevini devam ettirmiştir. Bu parlak döneminden günümüze pek çok eser kalmıştır. Bu eserlerde köklü ve düzeyli bir sanat terbiyesinin izlerini bulmak mümkündür. Bu özelliği ile de Ahlat bir sanat laboratuarı olarak görenleri hayran bırakmaktadır.
            Büyük İmparatorluk kurulduktan sonra Osmanlı padişahları Ahlat’ı çok sık olmasa da ihmal etmemişlerdir. Bu dönemde ise Ahlat, “Ata Yadigarı Şehir” olarak gönüllerdeki yerini korumuştur.
            3. İSLAMİYET’İN ANADOLU VE ASYA’YA YAYILMASINDA AHLAT’IN ROLÜ
            Anadolu’daki Bizans hakimiyeti giderildikten sonra kitleler halinde İslamlığı kabul etmiş bulunan Saltuklular, Karamanlar, Selçuklular ve diğer Oğuz boyları İslam adına fetihlerde bulunmuşlardır. Ahlat, İslamiyet’in Asya’ya  açılmasının bir hamle yeri, bir ileri üssü  olarak görev üstlenmiştir. İstanbul’u Bizans kültürünün etkisinden kurtarıp İslamlaştıran da Ahlat olmuştur. Zira Ahlat’tan geçen Türk boylarına iliklerine kadar İslam kültürünü burada aşılanmıştır. İslam Ahlat’ta öylesine yücelmiştir ki, Ahlat bu kez de “Kübbe-t-ül İslam” adı ile onurlandırılmıştır. Bu İslamiyet’in en doruk noktada özümsendiği kente “Ruhaniyatlı Şehir” denmesi bundan kaynaklanmaktadır.
            İslamiyet’i dünyaya yaymayı  kendilerine görev telakki etmiş yüce insanlardan Yemen Valisi Maaz Bir Cebel’in oğlu Abdurrahman Gazi’nin mezarı Ahlat’tadır. Kadirbilir Ahlat halkı 1973 yılında kendi olanakları ile Abdurrahman Gazi Türbesini Ahlat’lı ünlü taş ustası Tahsin Kalender’e inşa ettirmiştir. Bu esen Selçuklu dönemi eserlerinden esinlenilerek yapılan son kuşağın eseridir. Bununla geçmişin muhteşem sanat öğretisinin yeni  kuşağa intikalinin de tipik bir örneği gerçekleştirilmiştir.
            4. TARİH VE TURİZMİN İÇ İÇE OLDUĞU AHLAT’IN GÜNÜMÜZDEKİ YERİ
            Bir misyon kenti olan Ahlat’ın en önemli tarihi zenginlikleri Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalanlardır. Bu eserler hem çok hem de yüksek sanat niteliklerine sahip oldukları için Ahlat’a bir “Açık Hava Müzesi” hüviyeti kazandırmaktadır. Bu muhteşem tarihi zenginlik doğa zenginliği ile bütünleşince de ortaya dayanılmaz bir cazibe çıkmaktadır. İşte bu cazibe günümüz değer yargılarına göre kentin refah düzeyini çok kısa bir süre içinde yüksek düzeylere çekme gücünü bünyesinde taşımaktadır.  
            İşte bu gücün çok iyi bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Bunun için de kişilerden en üst düzeydeki kurumlara kadar çeşitli görevler düşmektedir. Bu görevleri  yapacak olan kişiler, sivil toplum kuruluşları, idare ve üniversiteler çok sıkı bir şekilde ortak çalışma grupları teşkil edip bin an evvel çalışmaya başlamalıdırlar.
            Bu hususa değinmişken bir sivil toplum örgütü olan Ahlat Kültür Sanat ve Çevre Vakfı’nın Başkanı olarak vakıf çalışmalarımızla ilgili konulara değinmekte yarar olduğu kanısındayız. Bu denli önemli bir fonksiyonu  olan  Ahlat’ın gerek tanıtımı gerekse mevcut eserlerinin korunması gibi temel meselelerinden hareketle Ahlat’ın yetiştirdiği kişiler olarak bazı sorumluluklarımızın olduğunu düşünmekteyiz. Pek çok alternatifin içinde en fazla bir vakıf kurmak suretiyle Ahlat’a gerçek anlamda yararlı olabileceğimiz konusunda görüş birliğine varmış bulunmaktayız. Bunun sonucu olarak 1990 yılında başlatmış olduğumuz çalışmalar 1993 yılında Vakfımızın resmen kurulmuş olmasıyla olumlu bir noktaya gelmiştir.  1990 yılından itibaren  1994 yılına kadar dört yıl üst üste Ahlat’ta birer hafta sürecek şekilde “Kültür Haftaları” düzenledik.  Bu zaman içerisinde 6 adet Ahlat’la ilgili olmak kaydıyla kitap yayınladık. “Ahlat Gazetesi” adıyla  yılda bir kez olmak üzere dört adet gazete yayınladık. Ahlat’ta, Ankara’da ve İstanbul’da olmak üzere,  Ahlat’taki tarihi eserlerden oluşan “Fotoğraf Sergisi” ni sanatseverlerin hizmetine sunduk. Ahlat Belediyesi ile işbirliği yaparak Başbakan, TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanı’na heyetler oluşturarak giderek Ahlat’ın sorunlarının çözümü için girişimlerde bulunduk.
            Ahlat’ın tarihi bir korunmaya alınabilmesi için Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’ya başvuruda bulunarak Ahlat’ın tarihi zenginliğinin teminat altına alınması için girişimlerde bulunduk. Ahlat’ın Türk dünyasının ilk başkentlerinden birisi olması nedeniyle son Başkentimiz olan Ankara’daki bir caddeye “Ahlat” adı verilmesi için Ankara Büyükşehir Belediyesi ile görüşmeleri başlattık.
            Ankara’daki cadde başlarına Ahlat  mezar taşlarının birer kopyalarının konulması için Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ortak bir çalışmanın yürütülmesi için girişimlerde bulunduk.
            Özel sektörün bölgemizin kalkındırılması için başlattığı “Doğu Holding Projesi”ne katılmak için ilgili kuruluşlarla gerekli girişimlerde bulunduk. Ahlat’taki Selçuklu ve Osmanlı eserlerinden oluşan bir “Fotoğraf Sergisi”ni 15 Nisan 1996 tarihinde Berlin’de, Berlin Türk Cemaati işbirliğiyle açtık. Aynı serginin Tiflis, Bakü ve Almaata’da açılması için çalışmalarımız devam etmektedir. Berlin sergisinin hemen ardından sergi izlenimlerini kapsayan “Ahlat Gazetesi”nin 5. sayısının çıkarılmasını gerçekleştirdik.
            SONUÇ
            Böylesine önemli bir geçmişe sahip olan Ahlat için yapılması gereken işlemleri şöyle sıralayabiliriz: 1. Kültürel konularda halkın bilinçlendirilmesi için yerel yönetimler tarafından çeşitli çalışmaların yapılması gerekmektedir., 2. Halkın dernek, vakıf, birlik, oda gibi sivil toplum kuruluşları kurarak, gerek sorunlara gerekse kültürel konulara doğrudan katkıda bulunması sağlanmalıdır., 3. Üniversite’nin bölgenin her türlü sorunlarına daha fazla önem vererek katkıda bulunması sağlanmalıdır., 4.Siyasal kuruluşların ortam çözümler üzerinde uzlaşma yoluna gitmeleri gerekmektedir.
            AHLAT’IN ÖZEL SORUNLARI
            1. Kent merkezinden geçmesi planlanan demiryolunun güzergahının kentin kültürel doksunun bozulmayacağı bir güzergahtan geçirilmesi hususunun yeniden ele alınarak bir çözüme kavuşturulması., 2. Üniversite ile ilgili ilişkilerin geliştirilmesi için Ahlat’ta bir fakültenin açılmasının behemahal sağlanması., 3. Ahlat kentinin şehirleşme ile ilgini aşağı-yukarı sorununun bir çözüme kavuşturulması., 4. Kantin tarihi dokusunun gelecek kuşaklara iletilmesi için  her türlü koruma önleminin alınması., 5. Kentin tarihi ve kültürel öneminin ilgili ulusal ve sarımsak kuruluşlara iletilmesi için gerekli işlemlerin başlatılması.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder