AHLAT’IN TARİHİ ÖNEMİ VE GÜNÜMÜZDEKİ YERİ
Ahlat (AKSAV) Kültür Sanat ve Çevre Vakfı
Tarihin her döneminde çeşitli
medeniyetlerin yaşanmış olduğu Ahlat, bünyesinde bu medeniyetlerin izlerini
taşımaktadır. Tarih süzgecinden geçirdiğimizde karşılaştığımız değerleri şöyle
sıralayabiliriz.
1. Askeri ve Stratejik Açıdan Ahlat., 2. Türklerin Anadolu’yu Yurt
Edinmelerinde Ahlat’ın Rolü., 3. İslamiyet’in
Anadolu ve Asya’ya Yayılmasında Ahlat’ın Rolü., 4. Tarih ve
Turizmin İç İçe Olduğu Ahlat’ın Günümüzdeki Yeri.
1. ASKERİ VE STRATEJİK AÇIDAN AHLAT
Van Gölü
çevresinde siyah bir kaşı andırırcasına durması Ahlat’a bir çekicilik
vermektedir. Bu sebeple tarih süreci içerisinde büyüklü küçüklü bütün devletler
bu dilbere sahip olma arzusu içinde olmuşlardır. Güçlü olan almış, zayıf olan
alma hayali ile yanıp tutuşmuştur. Ahlat’ın coğrafi konumu stratejik açıdan da
çok önemli olduğundan Ahlat’a hakim olan
bölgeye de hakim olmuştur. Dolayısıyla Ahlat pek çok defalar el değiştirmiş ve
bu el değiştirmeler şehrin mimari yapısına umulandan çok zarar vermiştir. Bu
yüzden çok eski dönemlerden kalan eserlerin sadece izleri ile yetinmekteyiz.
2. TÜRKLERİN ANADOLU’YU YURT
EDİNMELERİNDE AHLAT’IN ROLÜ
Orta
Asya’dan Batı’ya doğru yönelen Türklerin
ilk uğrak yerlerinden birisidir Ahlat. Anadolu torakları üzerinde ilk
fethedilen yer olması Ahlat’ın karizmasının temelini teşkil etmektedir. Oğuz
akıncıları öylesine benimsemişlerdir ki bir dönem “Oğuz Taifesi Şehri” olarak
adlandırılmıştır. Ahlat’ta başlayan bu hareket gün gelmiş Viyana kapılarına
dayanmıştır. Bu muhteşem büyümenin ilk ayağının Ahlat olması buranın önemini
bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bu büyük serüven içinde bir yer var ki
ona değinmeden geçilemez. Bu dünya tarihinin seyrini değiştiren 1071 Malazgirt
Zaferi’dir. Ahlat’ta karargahını kuran Alparslan buradan başlattığı hareketle uzun yıllar hüküm süren
büyük bir imparatorluğun hayatiyetine son vererek tarihin akışını değiştirip,
bir çağın kapanmasını ve yeni bir çağın başlamasını ilan etmiştir. Alparslan’a
bu askeri alt yapıyı Ahlat sunmuştur. Ahlat’tan başlayıp Malazgirt’te çağı
değiştiren bu muhteşem güç, Asya kıtasının coğrafi uzantısı olan İstanbul
kapılarına dayanmıştır.
İstanbul’u
fetheden Fatih Sultan Mehmet, atası Alparslan’dan aldığı ruhla onu Bizans
kültürünün elinden alıp bir Osmanlı şehri haline getirmiştir. Bu zaferin ilk
basamağı olan Ahlat, bir kültür, sanat ve uygarlık merkezi olarak işlevini
devam ettirmiştir. Bu parlak döneminden günümüze pek çok eser kalmıştır. Bu
eserlerde köklü ve düzeyli bir sanat terbiyesinin izlerini bulmak mümkündür. Bu
özelliği ile de Ahlat bir sanat laboratuarı olarak görenleri hayran
bırakmaktadır.
Büyük
İmparatorluk kurulduktan sonra Osmanlı padişahları Ahlat’ı çok sık olmasa da
ihmal etmemişlerdir. Bu dönemde ise Ahlat, “Ata Yadigarı Şehir” olarak
gönüllerdeki yerini korumuştur.
3. İSLAMİYET’İN ANADOLU VE ASYA’YA
YAYILMASINDA AHLAT’IN ROLÜ
Anadolu’daki
Bizans hakimiyeti giderildikten sonra kitleler halinde İslamlığı kabul etmiş
bulunan Saltuklular, Karamanlar, Selçuklular ve diğer Oğuz boyları İslam adına
fetihlerde bulunmuşlardır. Ahlat, İslamiyet’in Asya’ya açılmasının bir hamle yeri, bir ileri
üssü olarak görev üstlenmiştir.
İstanbul’u Bizans kültürünün etkisinden kurtarıp İslamlaştıran da Ahlat
olmuştur. Zira Ahlat’tan geçen Türk boylarına iliklerine kadar İslam kültürünü
burada aşılanmıştır. İslam Ahlat’ta öylesine yücelmiştir ki, Ahlat bu kez de
“Kübbe-t-ül İslam” adı ile onurlandırılmıştır. Bu İslamiyet’in en doruk noktada
özümsendiği kente “Ruhaniyatlı Şehir” denmesi bundan kaynaklanmaktadır.
İslamiyet’i
dünyaya yaymayı kendilerine görev telakki
etmiş yüce insanlardan Yemen Valisi Maaz Bir Cebel’in oğlu Abdurrahman Gazi’nin
mezarı Ahlat’tadır. Kadirbilir Ahlat halkı 1973 yılında kendi olanakları ile
Abdurrahman Gazi Türbesini Ahlat’lı ünlü taş ustası Tahsin Kalender’e inşa
ettirmiştir. Bu esen Selçuklu dönemi eserlerinden esinlenilerek yapılan son
kuşağın eseridir. Bununla geçmişin muhteşem sanat öğretisinin yeni kuşağa intikalinin de tipik bir örneği
gerçekleştirilmiştir.
4. TARİH VE TURİZMİN İÇ İÇE OLDUĞU
AHLAT’IN GÜNÜMÜZDEKİ YERİ
Bir misyon
kenti olan Ahlat’ın en önemli tarihi zenginlikleri Selçuklu ve Osmanlı
dönemlerinden kalanlardır. Bu eserler hem çok hem de yüksek sanat niteliklerine
sahip oldukları için Ahlat’a bir “Açık Hava Müzesi” hüviyeti kazandırmaktadır.
Bu muhteşem tarihi zenginlik doğa zenginliği ile bütünleşince de ortaya
dayanılmaz bir cazibe çıkmaktadır. İşte bu cazibe günümüz değer yargılarına
göre kentin refah düzeyini çok kısa bir süre içinde yüksek düzeylere çekme
gücünü bünyesinde taşımaktadır.
İşte bu
gücün çok iyi bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Bunun için de kişilerden
en üst düzeydeki kurumlara kadar çeşitli görevler düşmektedir. Bu
görevleri yapacak olan kişiler, sivil
toplum kuruluşları, idare ve üniversiteler çok sıkı bir şekilde ortak çalışma
grupları teşkil edip bin an evvel çalışmaya başlamalıdırlar.
Bu hususa
değinmişken bir sivil toplum örgütü olan Ahlat Kültür Sanat ve Çevre Vakfı’nın
Başkanı olarak vakıf çalışmalarımızla ilgili konulara değinmekte yarar olduğu
kanısındayız. Bu denli önemli bir fonksiyonu
olan Ahlat’ın gerek tanıtımı
gerekse mevcut eserlerinin korunması gibi temel meselelerinden hareketle
Ahlat’ın yetiştirdiği kişiler olarak bazı sorumluluklarımızın olduğunu
düşünmekteyiz. Pek çok alternatifin içinde en fazla bir vakıf kurmak suretiyle
Ahlat’a gerçek anlamda yararlı olabileceğimiz konusunda görüş birliğine varmış
bulunmaktayız. Bunun sonucu olarak 1990 yılında başlatmış olduğumuz çalışmalar
1993 yılında Vakfımızın resmen kurulmuş olmasıyla olumlu bir noktaya gelmiştir. 1990 yılından itibaren 1994 yılına kadar dört yıl üst üste Ahlat’ta
birer hafta sürecek şekilde “Kültür Haftaları” düzenledik. Bu zaman içerisinde 6 adet Ahlat’la ilgili
olmak kaydıyla kitap yayınladık. “Ahlat Gazetesi” adıyla yılda bir kez olmak üzere dört adet gazete
yayınladık. Ahlat’ta, Ankara’da ve İstanbul’da olmak üzere, Ahlat’taki tarihi eserlerden oluşan “Fotoğraf
Sergisi” ni sanatseverlerin hizmetine sunduk. Ahlat Belediyesi ile işbirliği
yaparak Başbakan, TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanı’na heyetler oluşturarak giderek
Ahlat’ın sorunlarının çözümü için girişimlerde bulunduk.
Ahlat’ın
tarihi bir korunmaya alınabilmesi için Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve
Kültür Örgütü UNESCO’ya başvuruda bulunarak Ahlat’ın tarihi zenginliğinin
teminat altına alınması için girişimlerde bulunduk. Ahlat’ın Türk dünyasının
ilk başkentlerinden birisi olması nedeniyle son Başkentimiz olan Ankara’daki
bir caddeye “Ahlat” adı verilmesi için Ankara Büyükşehir Belediyesi ile
görüşmeleri başlattık.
Ankara’daki
cadde başlarına Ahlat mezar taşlarının
birer kopyalarının konulması için Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ortak bir
çalışmanın yürütülmesi için girişimlerde bulunduk.
Özel
sektörün bölgemizin kalkındırılması için başlattığı “Doğu Holding Projesi”ne
katılmak için ilgili kuruluşlarla gerekli girişimlerde bulunduk. Ahlat’taki
Selçuklu ve Osmanlı eserlerinden oluşan bir “Fotoğraf Sergisi”ni 15 Nisan 1996
tarihinde Berlin’de, Berlin Türk Cemaati işbirliğiyle açtık. Aynı serginin
Tiflis, Bakü ve Almaata’da açılması için çalışmalarımız devam etmektedir.
Berlin sergisinin hemen ardından sergi izlenimlerini kapsayan “Ahlat
Gazetesi”nin 5. sayısının çıkarılmasını gerçekleştirdik.
SONUÇ
Böylesine
önemli bir geçmişe sahip olan Ahlat için yapılması gereken işlemleri şöyle
sıralayabiliriz: 1. Kültürel
konularda halkın bilinçlendirilmesi için yerel yönetimler tarafından çeşitli
çalışmaların yapılması gerekmektedir., 2. Halkın
dernek, vakıf, birlik, oda gibi sivil toplum kuruluşları kurarak, gerek
sorunlara gerekse kültürel konulara doğrudan katkıda bulunması sağlanmalıdır., 3. Üniversite’nin
bölgenin her türlü sorunlarına daha fazla önem vererek katkıda bulunması sağlanmalıdır., 4.Siyasal
kuruluşların ortam çözümler üzerinde uzlaşma yoluna gitmeleri gerekmektedir.
AHLAT’IN ÖZEL SORUNLARI
1. Kent
merkezinden geçmesi planlanan demiryolunun güzergahının kentin kültürel
doksunun bozulmayacağı bir güzergahtan geçirilmesi hususunun yeniden ele
alınarak bir çözüme kavuşturulması., 2. Üniversite
ile ilgili ilişkilerin geliştirilmesi için Ahlat’ta bir fakültenin açılmasının
behemahal sağlanması., 3. Ahlat
kentinin şehirleşme ile ilgini aşağı-yukarı sorununun bir çözüme kavuşturulması., 4. Kantin
tarihi dokusunun gelecek kuşaklara iletilmesi için her türlü koruma önleminin alınması., 5. Kentin
tarihi ve kültürel öneminin ilgili ulusal ve sarımsak kuruluşlara iletilmesi
için gerekli işlemlerin başlatılması.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder