28 Mayıs 2019 Salı

BAŞKENT ANKARA'DA AHLAT KONFERANSI, AHLAT KÜLTÜR SANAT VE ÇEVRE VAKFI, İlhami NALBANTOĞLU

                      BAŞKENT ANKARA’DA
AHLAT KONFERANSI
ANADOLU’NUN KAPISI, TÜRKİYE’NİN TAPUSU  SLOGANI İLGİ ÇEKTİ
Başkent Ankara’da Güzel Sanat Eseri Sahipleri Meslek Birliği mensuplarına verilen “Anadolu’nun Kapısı, Türkiye’nin Tapusu: Ahlat” konulu konferans, büyük bir ilgi ile izlendi.
      Kısa adı GESAM olan Meslek Birliği’nin konferans salonunda yapılan 50 dakikalık görsel sunuma çok sayıda sanatçı katıldı.
      Katılımcıların çoğunun görmediği Ahlat’ın günümüze kadar gelmeyi başaran muhteşem eserleri izleyenleri büyüledi.
      Çoğunluğu ressam olan izleyicilerin ilk düşünceleri, bir fırsatını bularak Ahlat’a gidip, bu muhteşem eserleri tuval üzerine resmedebilme  arzuları şeklindeydi.
      Bu düşünce bize de çok uygun geldi, gelecekte böyle bir projeyi uygulamayabilmeyi isteriz.
      Ahlat Kültür Sanat ve Çevre Vakfı olarak, Ahlat’ın muhteşem tarihi eserlerinin yağlı boya tablolar halinde Ülkemizin ünlü ressamları tarafından yapılması ve bu eserlerin başta Ankara ve İstanbul olmak üzere büyük kentlerimizde sergilenmesi, daha sonra da Avrupa’nın çeşitli kentlerinde sanat severlerle buluşturulması hedeflerimizden biridir.
      Böylece uluslararası medyanın da ilgisini Ahlat üzerinde yoğunlaştırmış olacağımıza inanıyoruz. Bu girişim aynı zamanda Ahlat’ın UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmesine pozitif katkı sağlayacaktır.    

9 Mayıs 2019 Perşembe

AHLAT KÜLTÜR SANAT VE ÇEVRE VAKFI, BİR EFSANE GELDİ GEÇTİ BU DÜNYADAN, CEMİL ÖZGÜR, İlhami NALBANTOĞLU

                                       BİR EFSANE GELDİ GEÇTİ BU DÜNYADAN
CEMİL ÖZGÜR
İLKELERİ, ESERLERİ,  BAŞARILARI, ÖDÜLLERİ VE
İNSANİ DEĞERLERİ İLE BİR DÖNEME DAMGASINI VURDU
  Bitlis’in şehit kanlarıyla sulanmış bereketli topraklarında bir çınar filizi olarak 15 Haziran
1927 tarihinde  Dünya’ya merhaba deyip gözlerini açtığında babası kırk gün önce onu göremeden  ebedi aleme göç etmişti.
      Anne Pakize Hanım’ın hem ana, hem baba olarak bağrına basıp sevgi ve şefkatle büyüttüğü biricik evladının gelecekte bir gün Ülkenin Efsaneleri arasında kendine seçkin bir yer bulabileceği aklının alamayacağı  kadar uzak bir olasılıktı.
      O, genlerinden aldığı anlaşılan ilkeleri, ciddiyeti, ahlakı, iş disiplini,  çalışkanlığı ve insani değerleri ile  Bitlis’in, Diyarbakır’ın, Ankara’nın ve Ülke’nin sınırlarını zorlamayı başardı.
      Ankara’ya yerleştikten sonra uzun yıllar Bitlis’ten uzak kalmıştı. Bitlis’te kısa bir süre kalmış olmasına karşın, Bitlislilik hasreti ve sevgisiyle doğduğu topraklara olan borcunu ödemek için büyük özverilerde bulunmayı ilke edindi.
      Bitlis’te yaptırdığı Meslek Yüksek Okulu, Öğrenci Yurdu, Öğretmen Lojmanları, Spor Komplek- si ile adını ölümsüzleştirdi.
      Sadece Bitlis’le yetinmedi, Türkiye’nin her yöresine bir eser bırakarak imzasını attı.
      Devletin üst kademelerinde görevli Devlet adamları ile kurduğu dostluk ilişkileri ile belleklerde iz bırakan ender şahsiyetlerden biri olarak adını ölümsüzler arasına yazdırmayı becerdi.
      28 Mart 2019 tarihinde ebedi aleme intikal etti.
      Rahmetle, minnetle ve şükranla anıyoruz…